çok almak

çok almak
cut and come again

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • bir arpa boyu (gitmek veya yol almak) — çok az (gitmek veya yol almak) Süfli gayeler, kütleleri ya oldukları yere mıhlayan ve bir arpa boyu ileri götürmeyen sefil isteklerdir. S. Ayverdi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alkış almak — çok beğenilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mercek altına almak — çok titizlikle ve etraflıca incelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rüzgâr almak — yel esen bir yerde bulunmak Bu ev çok rüzgâr alıyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zevk almak (veya duymak) — (bir şeyden) hoşlanmak, beğenmek Sokaktaki adam kişiliğine bürünmekten çok zevk alırdı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gönül (veya gönlünü) almak — 1) sevindirmek 2) kırılan bir kimseyi güzel bir davranışla hoşnut etmek Çok yüklendiler zavallıya, biraz da gönlünü almalı... T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yanına almak — 1) yanında çalıştırmak Ben seni yanıma alayım ama çok para veremem. Ö. Seyfettin 2) geçimini sağlamak için yanında bulundurmak Annesini yanına almış. 3) beraberinde götürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adını ağzına abdestle almak — (birinin) bir kişiyi anarken çok saygılı davranmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aklını başından almak — (bir şey birinin) bir şey birini düşünemeyecek bir duruma getirmek, çok şaşırtmak Beyim böyle latife olur mu? Aklımızı başımızdan aldınız, diye isyan etti. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dörtköşe olmak — çok keyiflenmek, çok zevk almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tuzluya mal olmak (veya oturmak veya patlamak) — çok para vererek satın almak, çok pahalı gelmek Bu eğlenti bize biraz tuzluya mal oldu. E. E. Talu ... kendisine tuzluya patlamıştı. Halikarnas Balıkçısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”